İtikadi Mezhepler ve Bağlılık Meselesi

16.12.2021
1.569
İtikadi Mezhepler ve Bağlılık Meselesi
Aylık Mutat personel toplantımızda ‘Diyanet İlmihal’ kitabından her ay bir bölüm işleniyor olmasından Bu konu Gündeme Geldi. Bunun üzerine, bu konuda Geniş bir araştırma yapmak üzere Sevgili Müftümüz, Üstadım Dr. Mustafa Genç hocam bu görevi bana Tevdi Etti. Bende Kendi imkanlarımı kullanarak bu konuda Genişçe bir araştırma yapmaya gayret ettim. Bu Çalışmanın bir bölümünü buraya alıyorum. Umarım bu çalışmam fayda sağlayacaktır.
 Bu Çalışmamda Öncelikle Kütüphanemdeki kitaplardan, Arapça, Türkçe Web  sayfalarından, güvendiğim ve değer verdiğim üstatlarımı Bizzat arayarak  ve İslam dünyasında bilinen bazı Alimlere mail atarak Çalışmama bir Ana İskelet oluşturmaya çalıştım ve geliştirdim.
Konuyla ilgili Başvurduğum kaynaklar..
1- El-ibane Vi Usulu Eddiyane (İmam Aşari)
2- El-ferku ve – el Firek (El-Beğdadi)
3- Cevheru-ttevhid (İmam Bacuri)
4- Eddifa-u-an-i Sünne (Muhammed Ebu Şehbe)
5- El-Akidetu-etteheviye (İmam Tahavi)
6- Kitabu ttevhid (D.Salih bin Fevzan)
7- Ettesevvuf (Salih El Gursi)
8- Mezhepler Tarihi (Muhammed Ebu Zehra)
9- İslam Felsefesi Tarihi (Prof.Dr.Macit Fahri)
10- İslam Akaidi (Prof.Dr.Şerefeddin Gölcük)
11- Kur’an Ve kainat Ayetleri ışığında Tevhid  (Abdulmecid Aziz Ezzindani)
12- İslami Düşüncenin İhyası (Hasan turabi)
ve Daha bir çok Eser…
   İtikadi Mezhep ve itikadi mezhebe Bireysel Bağlılığın Vucubiyeti Noktasında Yukarda saydığım bütün eserlerde Bir açıklama ve gerekliliği görmediğimi Rahatlıkla söyleyebilirim. Aslında bu konuda İki Farklı görüşün farklığını da söylememiz mümkün. Birinci İbni teymiye, İbn Hazm, Muhammed Abduh, Cemalledin Avgani, Raşid Rıza vs. Gibi Alimlerin Çizdiği Düşünsel Yol. Bu eğilime Göre Aslında İtikadi Mezheplerin İhtilafları Akidenin özünde değil, akidenin Özüne ilişmeyen Bir Takım Felsefi konularda olmuştur. Akidenin Özünü oluşturan ‘Vahdaniyet’ Ve buna bağlı olarak Peygamberler, Kıyamet, Hz. Muhammedin Getirdiğinin hakkaniyeti ve benzeri konularda Asla Şüphe olmamıştır.ve bu konularda İhtilaf olmamıştır. Yine bu eğilime göre İslam Düşüncesi Her Dönemde Yenilenmelidir. Çünkü Şirk Her dönemde farklı bir Biçime bürünerek karşımıza çıkabiliyor. Örneğin Ekonomi ve Günlük Meişette Şirk kendini Farklı bir biçimde gösterebiliyor. Bunun için Akaid Düşüncesi Yaşadığımız Çağın doğurduğu Şirk hastalıklarının Tedavi edilmesi İçin Sürekli yenilenmelidir. Günümüz Meselelerine Doyurucu ve Gerçekçi bir şekilde Cevap verebilmelidir. Yine bu eğilime göre Aslında Hiçbir Alim veya itikadi mezhep Her Müslümanın Birey olarak Mutlaka Bir itikadi mezhebe bağlı kalması gerektiğini vurgulayan izahatın olmamasıdır. Hatta cumhuri ulemaya Göre imanda taklidin sahih olmadığını belirten çok açıklamaların olduğunu belirtmişlerdir.
İkinci Eğilim ise İmam Aşeri, imami Maturidi ve bu iki mama bağlı olan alimlerin Belirlemiş olduğu yoldur. İmamı Eşeri El-İbane Eserinin Şerhinin ön Sözünde şu cümleler Yer alır. ‘’Kendisi (Yani El-eşeri) Yeni bir Mezhep ortaya çıkarmamıştır. Aksine o Selef Alimlerinin Çizgisini sürdürüp Geliştirmiştir. İmam eşeri Selef Düşüncesini Kelam İlmi usulüne göre Geliştirip nazari delillerle güçlendirmiştir.’’ El-İbane Fi usulu ddiyane /s.5
Yine İmam El-eşeri Eserinin mukaddimesinde şu cümlelere yer verir: ‘’ Resulullah S.a.v Vefat edinceye kadar İnsanlar Tek bir ümmetti Ve itikadi hiçbir konuda ihtilaf yoktu.Taki Hz.Osmanın Hilafetinin son dönemlerine kadar.o dönemde Sisasi Munakaşalar başladı ve insanların kalplerine hastalık bulaştı.İşte bundan sonra itikadi eğilimler ortaya çıktı ve İslam birliği bozulmuş oldu.’’  El-ibane / S.7
İmamı Eşerinin bu görüşüne yakın hatta destekler mahiyette ‘Makrizi’ El-Hitet’inde  açıklamaları vardır. Makrizi şöyle der:
  ‘’ Şunu bil ki Allah Araplar Arasından Hz. Muhammedi peygamber olarak seçip,tüm insanlara elçi olarak gönderdiğinde, Hz. Muhammed S.a.v İnsanlara, Rab’lerini, Cebrail A.s.’ın indirdiği kitaba göre ve Rabbi inin ona gönderdiği vahyide anlattığı şekilde, anlattı. ancak şehirli olsun, köylü olsun hiçbir Arap, Hz. Peygamberden  Allah’ın zatına ve sıfatlarına dair bir açıklama talep etmedi. Oysa ki onlar Namaz, oruç, zekat gibi Allah’ın hakkında emir veya yasak bildirdiği konular ve kıyamet gününün durumu, Cennet Cehennem gibi kavramlar Hakkında, Hz. Peygamber’e çeşitli sorular soruyorlardı. Eğer İtikadi  meseleler hakkında Hz.Peygamber’e  herhangi bir soru sorulmuş olsaydı, onun nakledilmiş olması gerekirdi. Nasıl ki Hz. peygamber den nakledilen; Helal-haram, teşvik, sakındırma, kıyamet halleri vs gibi konularda varid olan hadisler, mu’cem, Müsned ve Cami türünden hadis kaynaklarında yer almaktadır.
 Hz. Peygamber S.a.v ‘in hadislerini derleyen hadis kaynaklarını ve seleften gelen malzemeleri dikkatle inceleyen kişi, şunu açıklayacaktır ki, çeşitli ‘Tabakat’lara ayrılan çok sayıda Sahabenin hiç birisinin, Allahın kur’anı kerimde ve Resülün diliyle açıklanan sıfatları hakkında, Hz. peygambere bir soru sorduğuna dair, ne kuvvetli ne de Zayıf hiçbir  Rivayet yapılmamıştır. Mez. tarihi S.101. Hatta Markizi Bu Tür sorular soranın fitne çıkarmak için bu soruları sorduğunun altını çiziyor.
Markizinin bu açıklamaları bize açık ve net bir şekilde İtikadi yani tevhidi yani Allahın zatı ve sıfatları ile ilgili sorular soran ve bu konuyu gündemde tutanların art niyetli insanlar olduğunu söylediğini görebiliyoruz.ki Gerçekten de uzun dönemler bu tür sorular ve konularla İslam dünyası öncelikli mesellerini arka plana atıp bu tür konulara uzun zamanlar harcadı.
  Bu ve benzeri Alimlerin görüşlerinden ve İtikadi mezhep kurucularının biyografileri incelendiğinde Aslında kendilerinin bir Mezhep ortaya çıkarmadıkları sadece o dönemin şartlarına uygun bazı itikadi prensipler koyduğunu anlıyoruz. Hatta Avam arasında ki Hanefi mezhebinin itikatta mezhebi maturidir veya Şafiinin eşeridir söylemi bu alimlerin bu mezheplere bağlı olduğundandır. Zira İmam şaffi ve imami Azam Eşeri ve maturididen önce yaşamışlardır. Bu gruptaki Alimlerin diğerlerinden farkı İtikadı konuları kategorize edilişleridir. Yan bu gruba göre Tevhidi anlamdaki itikadi konular ile Tali meselelerdeki itikadi meselelere inanç farklı olmasıdır. Aslında bir bütün olarak Allah, peygamberler, melekler, kaza kader vs gibi itikadi mezheplerin ana konularını teşkil eden meselelerin Hz.peygamber tarafından inanç temelinin ana iskeletinin beyan edilmesidir.
     Celal Demir
Yazar – Çevirmen

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.